16 Şubat 2011 Çarşamba

Markette Başınıza Gelebilecekler vol.1

Büyük uğraşlarla nihayet blogun tasarımını değiştirdiğimi müjdelemek isterim. Bu sefer siyah renk hakim oldu. Neyse konumuz bu değil.

Bugün yine markete gittim. Ama bu sefer gözlüksüz veya pejmürde bir halde değildim allahtan. Güzel güzel eşofmanlarımı giymiş, gözlüğümü de gözüme yerleştirmiştim. Bu seferki amacım, küçük şeylerden ziyade, dondurulmuş pizza filan almaktı. Özhan’ın biraz daha büyük versiyonu başka bir markete gidecektim.

Elim de boş ya, böyle bir hafif hissettim kendimi. Çünkü, okula ve dershaneye gittiğimden mutlaka o uğursuz sırt çantasını omzuma takıyorum. Bu sefer özgürdüm yihuu.

Evden çıktım ve dudaklarımı yemeye başladım: Aaah! Ama daha dün yenilenmişti bu deri, ne çabuk çıkmış ki? Maalesef küçüklüğümden gelen bir alışkanlığım, dudak yemek. Böyle canım sıkılsa veya yolda tek başıma yürüsem, ön dişlerim sürekli alt dudağımı kazar. Hal böyle olunca da ortaya garip, dişlek bir görüntü ortaya çıkar.

Markete girer girmez çılgın bir kalabalık karşıladı beni. Hep de bana denk geliyor böyle şeyler, şansıma tüküreyim. Ucuzluk mu varmış neymiş, millet toplamış çoluğu çocuğu doluşmuş markete. Ayrıca o kadar çok gürültü var ki kendi nefes alışımı duyamıyorum o derece. Bir yandan da cırtlak sesli bir görevli bağırıyor:

“Sadece bugüne özel Calgonit bulaşık deterjanı sadece 9.90 TL. Bizi takip etmeye devam edin. İyi alışverişler.”

Ne takip etmesi be, radyo musunuz siz? Neyse ben de zor attım kendimi abur cubur reyonuna. Ama oraları bile tıklım tıklım, ucuzluk varmış. Şimdiii gelelim fasulyenin faydalarınaa:

Kalabalık

Kalabalık her yerdedir ama marketlerde olunca bana bir afakanlar basıyor. Daralıyorum böyle, oraya yığılasım geliyor. Bu market de o kadar kalabalıktı ki, adım atılmıyordu. Gerçi bu ucuzluklar sadece belli saatlerde oluyormuş. Ben de tam o saatlere denk gelmişim yaa of!

Ürünü Satın Alamama

Almak istediğiniz ürünün reyonuna yöneldiğinizde, o kalabalık birden, sanki zihninizi okumuş gibi o reyona saldırır ve siz artık o reyona yaklaşamazsınız bile. Bu yüzden o ürünü unutun ve başka bahara saklayın.

Dedikoduya Maruz Kalma

Eğer annenize deterjan ya da sabun türü şeyler alacaksanız ve o gün, deterjanlarda indirim varsa, yaşlıların muhabbetlerine katlanmak zorunda kalabilirsiniz. Bu muhabbetler de,

“Ay baksana Şaziye karar veremedim, Cif mi iyi yoksa Tomostos mu?” şeklinde veya “Bak bak Aynur, bundan Nejla Hanım da almış, komşum. Ona da Saliha söylemiş, pek güzel yıkıyo bu ilaçlar tabakları” gibi olabilir. Ama bu zararsızdır, sadece gülümsemenize neden olur.

Ve bazen dedikodular, deterjan sohbetinin arasında kaynar:

“Ah bak Saliha dedim de, hiç sevmeyom o kadını. Neler neler dedi bana bir görsen…”

Yanınızdaki Görevli Anons Yaparsa…

Başlıktan da anlaşıldığı gibi, başınızda dikilen görevli, kablosuz mikrofonu çaktırmadan açar ve avazı çıktığı kadar, o cırtlak sesiyle mağazadaki yeni indirimlerden insanları haberdar eder. Fakat birden durursunuz ve “Noluyo lan?” şeklinde kadına bakarsınız. Veya adama. Ama genelde kızlar yapıyor.

Dudak Yeme

Alabildiğiniz kadar ürünü kucağınıza toplamışsınızdır ve en sonunda kasaya ulaşmışsınızdır. Kasa size, cankurtaran gibi gelebilir. Ama başı örtülü şişman bir bayan, sürekli kinder isteyen 5 çocuğunu zapt etmeye çalışmaktadır. Kadın da o kadar çok şey almıştır ki, barkodları okut okut bitmez. Siz de bu sırada dudaklarınızı kanatırcasına koparırsınız. Bazıları tırnak da yiyor ama o iğrenç bence.

Ve kasiyer…

Aldığınız ürünün barkodu, şu kırmızı ışığa tutunca okunmuyorsa, eyvah… Bittiniz. Öyle bir bakış atar ki, “Ne alıyon oğlum bunu sen, manyak mısın nesin dittir git!” diye algılarsınız siz onu. Sonra tırsarsınız ve “Ehe, şey, kalsın o zaman…” gibi şeyler kekelersiniz.

Bir de fikrinizi değiştirin. Eyvah. O zaman da iptal anahtarını soracak etrafa. “MÜJGAN HANIIIIIMMMM! ERKAAANN BEEEEEYYYYYY! İPTAAAAAALLLLL!” Öyle bir bağırıyorlar ki, bazı müşteriler indirim falan sanıp bakabiliyorlar. Tabii kulağınızın da ebesi dıttırılıyor.

Her zaman olduğu gibi, dışarı çıkar çıkmaz koccaman bir “ohhhh” çekiyorsunuz. Sanki az önce 40 km koşmuş beygir gibisiniz. Otobüste bu kadar yorulduğumu hatırlamıyorum.

İşte böylee. Bir de baktım bir pizza bir de kola almışım ala ala. Ama duruuun, daha bitmedi. Şimdilik son, ama markette başınıza gelebileceklerin listesi, bunlarla sınırlı değil. Beni izlemeye devam edin canlar!

1 yorum:

oh teşekkürler! sosisli pasta kazandınız