26 Ocak 2011 Çarşamba

Öyle Bir "Ah canım!" Deriz ki


Bilindiği üzere “Öyle Bir Geçer Zaman ki” TV dünyasında neredeyse bomba etkisi yarattı. Her 5 aileden 4’ü bu diziyi izliyor. Her salı Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri, dizi alıntılarıyla doluyor veya karakterlere duyulan nefret dile getiriliyor. Ergen kızlar “Ay Mete sana ölürem yaaeee” derken, diğerleri de “Osman seni yeeerim” diye dolaşıyor. Tabii Caroline isimli karakter de “sürtük, kaltak” gibi damgalar da yemeden edemiyor.

Dizinin başlamadan önceki fragmanları oldukça sönüktü bana göre. Ama ne olduysa oldu, birden patladı dizi. Millet oradaki dövüş sahnelerine falan hayran kaldı. Diziye lafım yok bu arada yanlış anlaşılmasın…

Peki bu dizinin bu kadar izlenmesinin nedeni ne? Veya yapımcıların sırrı ne? Ben cevabı biliyorum galiba; Osman.

Büyük bir kesim, ailenin küçük oğlu Osman için izliyor. Ama hakikatten sırf o minik yetenek için izlenebilir bu dizi. O nasıl bir tatlılıktır yarebbim? İnsanın yanaklarını mıncırası geliyor. Biz de Osman yüzünden izliyoruz biraz da…

İkinci izlenme sebebi de, kuşkusuz “gerçekçilik” olmalı. Çünkü gerek oyuncular, gerek senaryo, gerek kurgu, o kadar gerçek ki, sanki gerçekten öyle bir aileyi uzaktan izliyormuşçasına kaptırıyorsunuz kendinizi. Ve elbette gerçek hayatta da bu tür olaylar o kadar fazladır ki…

Sosyal ağlarda bu kadar çok konuşulmasının nedeni de, az önce dediğim gibi “Mete, Osman, Caroline” gibi nedenler. Kızlar Mete’ye ölüp Caroline’e küfür ediyorlar. Dizi esnasında bile bu paylaşımlar sürebiliyor.

Caroline demişken, onun yardıran repliği hala unutulmamıştır herhalde.

-Sen çemıle?

-Evet, ben Cemile!

-Şraakk (bıçağı batırır)

Biz evde ailecek izlerken, annemin ağzında tek bir cümle var: “Ah canım!” Tabii bu bazen ikiye katlanıyor ve “Ay canım kıyamam! Ah yavruuum!” gibi acıma cümlelerine dönüşebiliyor. Dizi sanki bunun için yapılmış gibi. Sürekli acıyoruz. Neşeli bir şey oluyor, gayet mutlular mesela, dışarı çıkıyorlar. “Bu mutluluk fazla uzun sürmez, kesin başlarına bir iş gelecek…” diye şüpheleniyoruz.

Bu acımalar genellikle Osman için oluyor. Çocuk ağlamaya başlıyor, annem bu tür cümleler kullanmaya başlıyor. Sırf annem değil, kime sorsam “Osman’a yazık yeaa kıyamam ben ona cınım benimmm” gibi yanıtlar alıyorum.

Bazen de şunu görüyorum “Ay Berrin’le Ahmet’e de ölürem ben yaaaa, canlarım benim çok yakışıyolar di miii?”

Millet bunları yazmak için koltuğa oturuyor abi, bilgisayarı da açıyor ve başlıyor “Ben kimin hangi repliğini yazsam da ilgi çekse?” diye düşünmeye. “Bir de kelime oyunu yaptıttırırım ooh kebap olur yanee.”

Şuraya da değinmeden edemeyeceğim; Öyle Bir Geçer Zaman ki gerçekten kaliteli bir dizi. Eskiden izlemesem de, izlemeye başladım ve cidden çok beğeniyorum. Hayatın içinden bir kesit bence. Oyuncular da bilerek seçilmiş sanki, bu kadar mı güzel olur yahu. Neyse tamam bitti.

2 yorum:

oh teşekkürler! sosisli pasta kazandınız