30 Ocak 2011 Pazar

nasıl yiyorsan öyle konuş


Nihayet sömestr tatili denen nimet gelip çatsa da, bir hafta boyunca dershaneye gitmek zorunda olduğumdan, pek sevinemiyordum bu duruma. Dershaneye gitmek zorunda olduğum her gün üzerimde bir uyuşukluk, bir isteksizlik… Bu durumun sırf bende olmadığını da biliyordum ama cidden rahatsız ediciydi.

Yine bir Cuma akşamı dershaneden geldim, yemek falan yedim ve bilgisayarın başına oturdum. Film falan izledim derken, aha bir baktım saat 12yi geçiyor. Ev halkı da uyumuş olmalı, televizyon sesi bile gelmiyor. Ben de o kadar saat otur otur nasıl yorulmuşum, boynum kopacakmışçasına ağrıyor. Kalktım, biraz uzandım ama yine canım sıkıldı. Karnım da “yetti bu kadar açlık lan!” dercesine deli gibi gurulduyordu.

Mutfağa gittim, dolabı falan karıştırdım ama ne abur cubur kalmış ne de bir parça ekmek. Hepsini yemekte tüketmişiz arkadaş ya. Yani açlıktan ölsem şu anda, “yaşamak istiyorsan bir parça ekmek yemen bile yeter” deseler onu da bulamayacağım vallahi. Bu kadar çulsuzluk olur yani. Zaten küçük bir mide kazınmasıydı benimki, iki tane bir şey atsaydım ağzıma geçerdi. (Su içseydin demeyin, aç karnına su içemiyorum)

Tam umutsuzca odama dönüp yatmaya hazırlanıyordum ki, onları gördüm! Ev telefonunu koyduğumuz masanın üstünde duruyorlardı. Renk renk, çeşit çeşit. Pembe, mavi, mor, sarı… Onlar, şekerdi! Veya çikolata. Bir tanesini elime aldım. Jelâtininin üzerine pembe donlu küçük bir bebek biblosu yapıştırılmıştı. Evet, bunlar yeni doğan bebekler için yapılan, bebeği ziyarete gidenlere verilen çikolatalardandı. Ve benim açlığımı bastıracak sayıdalardı. Ah ah yerim ben onları, çok şekerler çoook!

Bir tanesini açtım, ısırarak yedim. İçi fındıklıydı. Daha sonra mavi, mor, sarı derken bir de baktım hepsi bitmiş, eh açlığım da gitmişti zaten. Huzur içinde kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Sabah uyandığımda annem boş kağıtları görmüş olacak ki, “Aaa kim yedi bunları! Ben yemeyi düşünüyordum çok severim bebek şekeri.” diye söylendi.

Bense gülümseyerek “Eheh ben yemedim valla” dedim. Ama fark etmemiştim ki, dudağımda akşamdan kalan bir parça çikolata vardı.

Eee ne demişler, nasıl yiyorsan öyle konuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

oh teşekkürler! sosisli pasta kazandınız